16 Nisan 2013 Salı

SELÜLİTLERLE MÜCADELE DOSYASI


 1-YOSUN SABUNU VE KABAK LİFİ

Kara kışın ne yazıkki geri döndüğü, soğuk, karanlık ve yağmurlu bir İstanbul sabahından günaydın herkese..
Her nekadar havalar bize baharı yaşatmasada gerçek olan şu ki yaza çok az bir zamanımız kaldı. Buda demek oluyorki, kilolar verilecek, spora başlanacak, selülit mücadeleri tekrardan hız kazanacak:)

Sizlerde benim gibi senelerdir selülitlerinizle mücadele halindeyseniz, bu illetten kurtulmanın hiçde öyle kolay olmadığını gayet iyi biliyorsunuz demektir. Yıllardır süren selülit savaşlarımda denemediğim ya çok az şey kalmıştır yada yoktur:) Bu konuda gayet deneyimli biri olarak, hazır yazada bukadar yaklaşmışken sizlere bir selülitle mücadele dosyası hazırlamak istedim. Bu dosyada tarafımca denenmiş birden çok selülit ile mücadele yöntemini sizlerle paylaşacağım. (hem işe yarayanları hem yaramayanları)

Bu günki postumuzun konusu yosun sabunu ve kabak lifi..

Hemen hemen her aktardan gayet ucuza satınalabileceğiniz bu ikili gerçekten düzenli kullanımda gayet başarılı iş görüyorlar. Uygulamasına gelince;

Duşta, her gün düzenli olarak, kabak lifiyle sorunlu bölgelerinize çok bastırıp cildinizi tahriş etmeden aşağıdan yukarıya doğru dairesel hareketlerle masaj yapıp, sonrasında yosun sabunuyla köpürtüp sorunlu bölgelere dairesel hareketlerle masaj yapmalsınız. Buradaki püf nokta "hergün düzenli bir şekilde" uygulamak. Bu yöntemi uygulamaya başladıktan yaklaşık 1 ay sonra sorunlu bölgelerinizdeki değişime hayretler içerisinde kalacağınızı garanti ediyorum:)


Unutmamız gereken en önemli şey arkadaşlar, bol su tüketmek. Günde 8 bardak suyu, su olarak mutlaka yudum yudum gün içerisinde tüketmeliyiz. Bunun dışında hepimizin bildiği gibi yeşil çay, mate çayı gibi bitki çayları ödemi vucuttan atmamızda bizlere çok yardımcı olur. Günde 2 fincanı geçmemek şartıyla bitki çaylarından da destek almalıyız. Selülitlerimizle mücadele ederken unutmamamız gerek bir diğer önemli şeyde, tatlıyı hayatımızdan çıkarmak olmalı. Çayımızı kahvemizi mutlaka şekersiz tüketmeli, asitli içeceklerden uzak durmalıyız. haftada bir-iki kez olmak koşuluyla sütlü masum tatlıları tüketmekte bir sakınca yok, ama bunun dışında tatlı isteğimizi kuru kayısı, kuru üzüm ve meyvelerden (abartmamak koşuluyla) karşılamalıyız.Ve ve ve en önemli şey spor.. Biliyorum bende dahil birçoğumuzun buna gerçekten vakti olmuyor. Ama en azından günlük aktivitelerimizi gerçekleştirirken daha çok hareket etmeyi deneyebiliriz. Asansör yerine merdiven çıkmak, otobüs,taksi, özel araçlarımızı kullanmak  yerine yürümek gibi.. Ender Saraçın günde sadece 10 dk.nızı ayırarak çok daha fit ve sıkı bir vucuda sahip olacağımızı gösteren egzersiz hareketlerininde gerçekten çok işe yaradığını söylemeliyim.

Selülit bir cilt hastalığıdır ve tedavisi mümkündür diyorlar, inanın bana eğer dönem dönem mücadelenizi sürdürüp sonra bırakırsanız hersene artarak oluşmaya devam ediyorlar. Ben bunun canlı bir örneğiyim neyazıkki:( Kararlı olup, burada paylaşacağım ve aslında hepimizin bildiği sağlıklı yeme-içme ve spor alışkanlıklarını yaşam rutinimiz haline getirmeliyiz.

Bu günlük bukadar, yeni bir selülitle mücadele silahının tavsiyesinde görüşmek üzere, şimdilik hoşça kalın..
Sevgiler..




2 yorum:

  1. Merhabalar, güzel bir yazı olmuş.. ben de 20 yaşındayım ve yaklaşık 10 yıldır en ileri derece selülite sahibim.Bu nedenle yazın plajın tadını çıkaramadıgım gibi, kışın da pantolonlardan belli olması cabası oluyor. Kaç doktora gittim, bunun tam bir tedavisi yok.. Ki ben doğduğumda bile selülitli doğmışum. Her gün biraz daha artıyor. Beslenmeme su içmeye oldukça dikkat ederim ama olmayınca da olmuyor.. Keşke cerrahi bir müdahale ile tamamen geçse :( Sizin selülitleriniz kaçıncı derece hiç baktırdınız mı?

    YanıtlaSil
  2. canım aynı dertten muzdaribiz desene:) ben enin kadar genç değilim :) ama pek kilo problemim olmasada 20'li yaşlarımın başından beri neyazıkki selülitlerimle mücadele halindeyim :( önceleri sadece basenlerimin iç kısımlarında olan selülitlerim her geçen sene aratarak devam ettiler, şuanda ne yazıkki bacaklarımın arkası tamamen portakal kabuğu görünümünde:( okadar çok şey yaptımki buradan sizlerle bunları paylaşmak istiyorum. Yaptıklarımın arasında bana en iyi gelen ve neredeyse yok denecek kadar azalmasını sağlayan şey geçen sene yaptığım 1 aylık tatil oldu. hergün düzenli yüzdüm ve suyun içerisinde dakikalarca bacaklarımı çalıştıracak hareketler yaptım. hergün duşta kabak lifi ve yosun sabunu kullandım çıkınca selülit kremleriyle düzenli olarak msj yaptım ve bir ayın sonunda gözle görülür derecede azalmışlardı ve bacaklarım neredeyse kusursuz görünüyordu. bizler gibi çalışan annelerin spor salonlarına ayıracak çok fazla vakti ne yazıkki olmuyor, benden sana tavsiye sen mutlaka bir spor salonun yazıl cnm, düzenli olarak git aksatma, onuda yapamıyorsan hergün 1 saat tempolu yürü, bacakları çalıştıracak egzersiz hareketlerini internetten videolarını bulup yap. Madem sen yediklerine ve bol su içmeye özen gösteriyorsun (benim asla düzenli yapamadığım şeyler) sporu hayatına dahil ederek selülitlerinin hiç değilse azalmasını sağlayabilirsin. cerrahi müdahele geçirmedim buradan paylaşacağım mezoterapi, lpg, kavitasyon, lenf drenaj, pasif jimnastik vs. hepsini denedim. inan onlarda geçici çözümler hiçbiri yüzmek ve bacak egzersizleri kadar iyi gelmedi bana..

    YanıtlaSil